Connect with us

Robot Otomasyon

Otomasyona başlamanın kolay yolu

Yayın Tarihi

on

SSI SCHAEFER, yalnızca 6 ayda Otomatik Yönlendirmeli Araçları (AGV) ve WAMAS® intralojistik yazılımı birlikte kullanarak Emstek Ostendorf’taki mevcut mobil raf sistemini otomasyona geçirmeyi başardı. Bu yarı otomatikleştirilmiş lojistik çözüm, 2021 ortalarında hayata geçirildi. Olumlu etkisiyse açık ve ölçülebilirdi: Şeffaf, hatasız işlemler yürütülmesini sağlıyordu ve malzeme aktarımını daha verimli hale getiriyordu. Bu hedeflere ulaşmak, müşterilerinin artan taleplerini karşılamak ve rekabetin yoğun olduğu pazardaki konumunu güçlendirmek için önemli bir adımdı.

Almanya merkezli tanınan atık su boru sistemleri üreticisi Gebr. Ostendorf Kunststoffe GmbH, plastik boru ve polipropilen bağlantı parçaları satışını 1973’ten bu yana sürdürüyor. Şirket, devam eden büyümesi ve teslimat sürelerinin kısalmasına yönelik artan talebi düşünerek, 2017’de Vechta genel merkezinde ambalaj amaçlı optimize edilmiş gece vardiyası mal stoku için yeni bir dağıtım merkezi devreye aldı. SSI SCHAEFER ise, bu merkezi SSI Orbiter® yük taşıma cihazları, WAMAS® intralojistik yazılımı ve konveyör sistemini kapsayan otomatik bir kanal depolama sistemiyle donattı.

Yarı otomasyona giden yol

Ostendorf’un Emstek tesisinde işlemler gitgide zorlu hale gelen piyasa koşullarına uyarlama konusunda sorunlar yaşıyordu. İç lojistiği optimize etmesi, verimliliği artırması ve maliyetleri düşürmesi gereken Ostendorf, büyük bir inşaat sektörü müşterisiyle, karma paletler üzerinde mal toplama anlaşması imzaladı. Bu da, elde bulundurulması ve depoda alınması gereken palet sayısını aniden artırdı. Bununla birlikte, Oldenburg Münsterland bölgesinde neredeyse %100 istihdam söz konusuydu. Bu nedenle de bu operasyonlara uygun kalifiye eleman bulmak bir sorundu. Ostendorf bu nedenle, SSI SCHAEFER’in hızlı bir şekilde kurulabilen ve özellikle orta derece iş hacmindeki depolara uygun olan kısmen otomatik çözümünü seçti. AGV’leri mevcut Mobil Raf Sistemi (MRS) ile birleştiren yeni çözüm, depolama ve dahili taşıma işlemlerini güvenilir bir şekilde yürütüyor. Günün her saatinde de yüksek iş güvenilirliği sağlıyor.

Tüm arayüzlerde tam çözüm için genel yüklenici olarak hizmet edebilecek tek bir ortak isteyen Ostendorf, bu nedenle SSI SCHAEFER’i seçti. İletişim bu nedenle kolaylaştı ve zaman açısından optimize edilmiş proje programına zemin sağladı. Ayrıca iki şirket, SSI SCHAEFER’in güvenilir bir uzman ortak olduğunu kanıtladığı Vechta yüksek raflı depo ve Rain am Lech mobil palet raf sistemi projelerindeki iş birlikleri nedeniyle iyi bir deneyime sahipti. Ostendorf, WAMAS® intralojistik yazılımına aşinaydı ve bu yazılımla iyi bir geçmişi vardı.

Konuyla ilgili Emstek Operasyon Müdürü Ludger Stroot, “Emstek’te, Vechta’daki gibi tam otomasyona güvenmek yerinde olmazdı. Ancak yine de beraberinde gelen avantajlar için belirli bir derecede otomasyon sağlamak istedik. Bu bağlamda, otomatik yönlendirmeli araçlar uygun teknolojiydi ve nispeten düşük iş hacmimiz için en uygunuydu” dedi. Zamanın dar olduğunu ekleyen Ostendor Lojistik Yöneticisi Lukas Varelmann, “Tam otomatik yüksek raflı bir deponun inşaat ruhsatlaması dahil planlanması ve uygulanması en az üç yıl sürerken, kısmi otomasyon sayesinde hedeflerimize altı aydan kısa sürede ulaşabildik” diye konuştu.

MRS, AGV ve yazlımın pratik kombinasyonu

Zaman çerçevesinin yönetilebilir olmasının, söz konusu ölçeklenebilir lojistik çözümünün belirli avantajlarını da gözler önüne serdiğini belirten SSI SCHAEFER Satış Müdürü Stefan Reichwald, “Mobil raf sisteminin otomatik yönlendirmeli araçlarla kombinasyonu olgunlaşmış bir standarttır. Müşterinin depo yapılarına doğrudan entegre edilebilir. Otomatik palet taşıma çözümü, teslimat güvenilirliği ve kalitesi ile maliyetleri üzerindeki olumlu etkisi de çabuktur” açıklamasında bulundu.
SSI SCHAEFER, AGV uzmanı DS Automotion ile birlikte bu kısmi otomasyon projesini 2021’in ortasında başarıyla tamamladı. Bu süreçte ortaklar, mevcut mobil raf sistemine bir arayüz kurulumu yaptı. Aynı zamanda, AGV’lerin ve konveyör sisteminin entegrasyonundan ve Ostendorf’un WAMAS® yazılım ortamına genel entegrasyonundan sorumluydular. Lukas Varelmann, “Bu, yazılım da dahil olmak üzere kapsamlı bir çözüm paketiydi. Dolayısıyla uygulanması kararını kolayca aldık” dedi.

Operasyonda 7/24 gelişmiş iş akışı ve sürekli malzeme aktarımı 

DS Automotion Satış Mühendisi Roland Hieslmair, “AGV’ler, Ostendorf’ta üç vardiyalı operasyonda malzeme akışının sürekliliğini sağlar. İşlemler net bir şekilde yapılandırılmıştır. Bu yaklaşım da kusurları fiilen ortadan kaldırır” açıklamasında bulundu. Bu da kontrol merkezindeki işlemler arasındaki faaliyetleri kontrol eden çalışanların iş yükünü azaltır. Tüm işlemler WAMAS® aracılığıyla da net bir şekilde takip edilebilir. Ayrıca, MRS ile AGV’ler arasındaki güvenli iletişim beklemede geçen süreleri ortadan kaldırır. Araç varış koridoruna yaklaştığında, sistem koridoru açar. Yazılım, mobil raf sistemi ile ProfiNet üzerinden barkod yoluyla haberleşir. Roland Hieslmair, “WAMAS® siparişleri, tür ‘sevk görevlisi’ olarak düşünebileceğiniz DS Automotion filo kontrolörüne gönderiyor” diye açıkladı. Sistem aynı anda boş aracı tespit eder ve taşıma komutunu verir. Toplama işleminde, WAMAS® koridorun derhal açılmasını sağlar. Böylece AGV doğrudan içeri girebilir, talep edilen paleti alabilir ve konveyör sistemindeki transfer noktasına taşıyabilir. Filo kontrolörü, WAMAS®’a siparişin tamamlandığını ve AGV’nin artık bir sonraki görevi için hazır olduğunu bildirir. DS Automotion’un çözümlerini SSI SCHAEFER’in portföyüyle birleştirmek, müşterilere entegre çözümlerin avantajlarından yararlanma fırsatını arayüz sorunları olmadan sağlar.

Ostendorf’ta elde edilen ek avantajlar

Şirketler büyüdüklerinde ve sipariş işlemlerinin verimliliğini ve kalitesini artırmaya çalıştıklarında, Ostendorf’un Emstek sahasında olduğu gibi, genellikle otomatikleştirilmiş süreçlerle birlikte yazılım sunmayı düşünür. Başlangıçta, MRS ve iki AGV’den oluşan birleşik sistem çözümü, AGV’lerin kesintisiz çalışmasını sağlayarak verimliliği artırdı. SSI SCHAEFER, kullanılan araçlarla Ostendorf’un çift döngülü kullanım için zaman hedefini karşılamakla kalmadı, aslında beklentileri aştı. AGV’ler çift döngüyü gerekenden yaklaşık %30 daha hızlı tamamladı. Gelecekte daha da yüksek performans gerekirse, ilave araçlar da kolayca eklenebilir. Modern sensör teknolojisi, araçları forkliftlere göre daha güvenli hale getirdi. Ayrıca, AGV’ler kendilerini hızlı bir şekilde amorti ediyor. Aynı durum, SSI SCHAEFER’in AGV’lerle kombine tek kaynak çözüm paketi olarak sunduğu, yerden son derece tasarruf sağlayan mobil raf sistemleri için de geçerli.

Başarılı proje ortaklığının sürdürülmesi

Ostendorf, uzun yıllara dayanan ortağı SSI SCHAEFER ile birlikte Emstek’te elde edilen başarıyı başka bir lokasyonda tekrarlamayı umuyor. Burada da amaç, örneğin siparişe özel ön toplama yoluyla inşaat sektörünün artan taleplerini mükemmel bir şekilde karşılamak için sağlam bir operasyonel temel oluşturmak. Vechta’da otomatik bir küçük parça deposunun inşası için de ilk senaryolar değerlendiriliyor. Ludger Stroot ve Lukas Varelmann aynı fikirde: “Profesyonel proje yönetimi ve hızlı uygulama bizi bir kez daha etkiledi. İki taraf uyum içinde çalıştı, yaklaşım her zaman çözüm odaklıydı ve işbirliği her zaman olumluydu. Elde ettiğimiz sonuçlar tamamen olumluydu ve kendileri için konuşuyorlar.”

SSI SCHAEFER ile Ostendorf ortaklığı, etkileyici bir kısmen otomatikleştirilmiş depo çözümünü hayata geçirdi. Mevcut mobil palet rafını yeni AGV’lerle birleştirerek otomatikleştirdi ve her iki bileşeni de yeni WAMAS® yazılımına bağladı. Bu çözüm, Ostendorf’a verimli, optimize edilmiş depolama, nakliye ve toplama süreçlerinin yürütülmesini sağlıyor ve rekabet gücünü artırıyor.

Kaynak:https://www.ssi-schaefer.com/en-de/newsroom/news/the-easy-way-to-get-started-with-automation-1128560

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku
Advertisement
Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Robot Otomasyon

DB Schenker, İspanya’da devrim yaratan otomatik e-ticaret lojistik merkezini devreye aldı

Yayın Tarihi

on

Tanınmış tedarik zincir yönetimi ve lojistik hizmetleri sağlayıcısı DB Schenker, İspanya, Portekiz ve Fransa’daki perakende müşterilerine hizmet edecek en büyük otomatik e-ticaret işletmelerinden birini işletmeye başlamak için işaret fişeğini yaktı.

Guadalajara’daki 50.000 metrekarelik son teknoloji depodaki operasyonlar, yeni istihdamlarla beraber 150 kişi, 200’den fazla robot ve optimize edilmiş paketleme sistemiyle başladı. Sahada, AMR teknolojisinde iyi tanınan Geek+ tarafından tedarik edilen Otonom Mobil Robotlar (AMR) ekseninde günde yaklaşık 120.000 ünitenin işleneceği üründen-insana sistemin donanımı gerçekleştirildi. Sistemin, hızlı ve esnek çevrimiçi siparişler yanında iadelerin de etkin biçimde karşılanmasını hedefleyen inovatif toplama-paketleme özellikleri bulunuyor.

Devreye alınan merkezle ilgili konuşan DB Schenker İberya Sözleşme Lojistiği Ürün Yöneticisi Alfredo Alcalá, “DB Schenker, e-ticaret sektörüne inovatif gücü ve kendini kanıtlamış güvenilirliği ile hizmet etmeyi taahhüt etmektedir. Guadalajara operasyonlarındaki otomatik çözümlerin kurulumu, sadece dört ay gibi rekor bir sürede yapıldı; istikrarlarını ve esnekliklerini Kara Cuma ve Noel zamanlarında da kanıtladılar. Bu beklentileri karşıladığımız ve Adidas gibi önemli bir müşterinin güvenini kazandığımız için gurur duyuyoruz” dedi.

Otomatik konveyör sistemi zamanında işleme ve hızlı teslimat sürelerini sağlayıp spor endüstrisinin devi Adidas’a en iyi müşteri deneyimini güvence altına aldı. Koli hacmini ve nakliye araçlarının kullanımını optimize etmek için paketleme, otomatik bir çözüm aracılığıyla sevk edilen ürünün boyutunu tam karşılayacak şekilde ayarlama yapılır. Bu da dağıtım süresince CO2 emisyonlarının azalmasını sağlar.

Ayrıcalıklı ve sürdürülebilir bir konum

Lojistik merkezi, çevre dostu büyümeyi hedefleyen ve yenilikçi ve çevreye etkisi düşük dijital çözümlere kendini adamış olan DB Schenker için stratejik öncelik taşıyordu. Bu nedenle sürdürülebilirliğe uygun olarak “BREEAM Very Good” sertifikasını aldı. Doğal kaynakları korumaya yönelik diğer özelliklerin yanı sıra depo, çatı pencerelerini yüksek teknoloji LED sistemleri ve doğal havalandırma ile bir araya getiriyor.

Son teknolojiye sahip depo, Adolfo Suárez Madrid-Barajas Havaalanı’na 50 kilometre ve ana A2 ve R2 otoyollarına bağlantısı olan Madrid’in merkezine 60 kilometre uzaklıkta, stratejik konumdaki Henares endüstri parkında yer alıyor. Depo tasarımının ve teknolojisinin esnekliği, ileri teknoloji otomasyon sistemleri ve istihdam yaratılması, onu İspanya ve Avrupa’da bir referans merkezi haline getiriyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Robot Otomasyon

İgus, uygulamaları, meta veri deposu ve yeni cobot’larıyla düşük maliyetli otomasyonu basitleştiriyor

Yayın Tarihi

on

İgus, düşük maliyetli otomasyonun hızını artırıyor ve otomasyona girişi her zamankinden daha kolay ve daha uygun maliyetli bir hale getiriyor. 3.999 euro fiyata sunduğu ReBeLmini cobotu ve kolay ticari robot programlama için RBTXperience yazılımı, ucuz donanım ve dijital inovasyon etkileşimiyle otomasyonun geleceğini ulaşılabilir kılıyor.

İgus, şirketlerin ürünlerini geliştirmelerine ve maliyetleri düşürmelerine yardımcı olan dijital ürünler ve çözümler sunuyor. Düşük maliyetli otomasyona bir örnek olarak; yeni cobot’lar, yazılımlar ve sanal paralel dünyalar, robota yeni başlayanların bile çok kısa sürede ucuz otomasyona uyum göstermesini sağlıyor. Donanım başlangıç noktası, kontrol yazılımı ve güç kaynağı dahil olmak üzere yalnızca 3.999 euroluk fiyata gerçek bir tak ve çalıştır cobot olan yeni ReBeLmini gibi İgus’un plastik robotu, 5 eksenle çalışıyor ve 4 kg ağırlığında. 310 mm erişime sahip, 0,5 kg’a kadar yükleri hareket ettirip +/- 1 mm tekrarlanabilirlik ile dakikada 7 toplama gerçekleştiriyor. Test otomasyonu veya kamera kalite kontrolü gibi kısıtlı alanlarda kullanım için özellikle uygun olan ReBeLmini, baş üstü de kullanılabiliyor. Firma en son çözümlerini bul yıl da sektördeki en son gelişmeler için her zaman önemli bir buluşma yeri olan Hannover Messe’de sergiliyor.

Dijital araçlarla ileri seviye mühendislik

Yeni geliştirilen İgus dijital araçları, şirketlerin bireysel robotik donanımlarını hızlı ve kolay bir şekilde yapılandırmasına, entegre etmesine ve kontrol etmesine yardımcı oluyor. Yeni RBTXperience yazılımı, kullanıcıların kameraları, kıskaçları, robotları ve aynı zamanda makine çerçevelerini ve taşıma bantlarını 3B modelde bir bilgisayar oyununda olduğu kadar basit bir şekilde birleştirip test etmelerini sağlıyor. Bileşenler ve üst yapılar, her zaman bir uyumluluk garantisi ve anında bir fiyatla, tasarımcının istediği şekilde sürüklenip bırakılabiliyor. CAD dosyaları, tek bir tıklama ile kendi planlama yazılımınıza indirilebiliyor. İgus Düşük Maliyetli Otomasyon İş Birimi Başkanı Alexander Mühlens, “Hannover Messe’nin başlangıcında, çevrim içi araçta yapılandırılan her otomasyon çözümünü veri tabanımıza kaydedeceğiz ve bunları bir tasarım şablonu olarak diğer müşterilerin kullanımına sunacağız. Bu bize çok büyük bir tasarım topluluğu sağlıyor” diyor.

Yüzde 95’inin yatırım maliyeti 12.000 eurodan az olan RBTX çevrim içi pazarında halihazırda 300’den fazla çözüm mevcut; ancak İgus, yalnızca konfigürasyonu değil, aynı zamanda düşük maliyetli otomasyonun kontrolünü de basitleştiriyor. İgus, programlama bilgisi olmadan bile 30 ila 60 dakika içinde ReBeL robot hareket serilerini tanımlamak için sezgisel bir yazılım sunuyor. Firmanın yeni AnyApp yazılımı, Hannover Messe 2023’te de tanıtılacak. Diğer robotlar için de bu programlamanın kullanımına izin veriyor. AnyApp, özellikle farklı üreticilerin robotlarını otomasyon çözümlerinde birleştiren ancak birden fazla kontrol yazılımı paketi öğrenmek istemeyen şirketler için oldukça uygun bir yapıda.

İguversum ile sanal dünyada en iyi mühendislik performansı

Firmanın diğer bir geliştirme adımını, Salon 17’deki yeni “igus digital” standında deneyimlenebilecek İguversum oluşturuyor. Dünyanın her yerinden kullanıcılar, fiziksel olarak bulunmadan projeler üzerinde sanal olarak etkileşim kurabiliyor ve iş birliği yapabiliyor. Bu sadece zamandan tasarruf sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda konum değiştirmeye gerek olmadığı için daha sürdürülebilir. Şirketleri tüm teknik geliştirmelerde destekleyebilecek bir iş birliği ortamı ve dijital bir araç olan İguversum, Sanal Gerçeklik (VR) ve Artırılmış Gerçeklik (AR) gibi Genişletilmiş Gerçeklik (XR) teknolojileri, otomasyon çözümlerinin sanal alanda planlanmasına, kontrol edilmesine ve test edilmesine olanak tanıyor. Bu, çalışanların fiziksel olarak sahada bulunmadan tehlikeli veya rahatsız edici çalışma ortamlarına uzaktan erişmelerini sağlıyor. Bu da şirketlere çalışma ortamlarını daha güvenli hale getirme, daha fazla çalışan memnuniyeti ve motivasyon sağlama ve yeni uzmanların işe alınmasını kolaylaştırma fırsatı veriyor. Konuyla ilgili konuşan İgus Kıdemli Pazarlama Uzmanı Marco Thull, şu ifadeleri kullanıyor: “Gelecekte, insanların metaverse’te nasıl iş birliği içinde çalıştığını ve robotları sanal dünyalardan uzaktan nasıl kontrol ettiğini göreceğiz. Bu, birlikte çalışma şeklimizi değiştirecek. İgus, şirketlere süreçlerini daha hızlı ve daha ucuz hale getirmek için düşük maliyetli otomasyonun yapabileceklerinin ötesine geçen simülasyonlar, tahminler ve veri analizi gibi dijital araçlar sunacak. Yeni teknoloji hiç bitmiyor. Şu sorulara odaklanmaya devam etmeliyiz: Müşteri bundan ne elde ediyor? Yararlı mı yoksa ondan kurtulabilir miyiz? Ucuz donanım, yazılım ve XR’nin yapay zeka ile bağlantılı etkileşimi, müşterilerin makinelerini ve sistemlerini sürekli olarak geliştirmelerini ve onları müşterilerinin ihtiyaçlarına hızla uyarlayın. Muazzam bir rekabet avantajı elde edin.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Robot Otomasyon

Schuurman Schoenen’in tesisi, Magazino’nun mobil toplama robotu TORU ile güçleniyor

Yayın Tarihi

on

Robotik şirketi Magazino’nun yeni müşterisi, mobil toplama robotu TORU ile Schuurman Schoenen oldu. Geniş ayakkabı gamıyla tanınan Hollandalı şirket, robotları Hollanda’nın Neede kentindeki deposunda kullanacak. Schuurman Schoenen, TORU robotunu kullanarak ayakkabı kutularının manuel olarak toplanması işlemi için esnek otomasyon uyguluyor.

Akıllı mobil toplama robotu TORU’nun uygulanmasıyla Schuurman, sektördeki yenilikçi öncülerden biri. E-ticaretteki sürekli büyüme ve daha küçük parti boyutları, gerektiği gibi esnek bir şekilde uyarlanabilen ve ölçeklendirilebilen otomasyon çözümleri gerektiriyor. Mobil toplama robotu TORU, 3D kamera teknolojisi, çok sayıda sensör yardımıyla otonom olarak ve 7/24 çalışabiliyor. Dışarı gönderi ve içe alış işlemlerinde de rahatlıkla kullanılabiliyor. TORU robotları, e-ticaretteki tipik sipariş yoğunluklarını azaltıyor, gece veya hafta sonları da çalışarak müşterilere sipariş teslim sürelerini iyileştiriyor.

Schuurman Schoenen CEO’su Arjan Schuurman, “Magazino robot çözümü TORU ile çok rekabetçi bir pazarda önümüzdeki yıllarda büyümemizi ve hizmetlerimizi güvence altına almak için esnek bir çözüm bulduk” diyor. Magazino GmbH Satış Direktörü Julia Scholz ise, “Akıllı, mobil robotlarımızı mevcut Schuurman süreçlerine entegre etmeye yönelik ortak projemize başlamaktan heyecan duyuyoruz. TORU’lar ile Schuurman Schoenen, filoyu büyümelerine göre ölçeklendirmek ve müşterilerinin hizmet kullanılabilirliğini artırmak için bir çözüme sahip” ifadelerini kullanıyor.

TORU robotu hakkında

TORU, vakumlu tutucusu ile tek tek ayakkabı kolilerini raflardan alır, teslim istasyonuna taşır, kutuları doğru şekilde tasnif eder, aynı zamanda ikmal ve iade kutu işlemlerini de çözer. Robot, Wi-Fi aracılığıyla yalnızca Schuurman’ın depo yönetim sistemine (WMS) değil, aynı zamanda Magazino’nun yerel ve küresel bulutuna da bağlı. Bu bağlantı ve yapay zeka kullanımı ile TORU, deneyimlerinden her gün makine öğrenmesi gerçekleştirerek, kendi performansını ve sağlamlığını geliştiriyor ve aynı zamanda filodaki robot çalışma arkadaşlarıyla da bilgi paylaşımı yapıyor. TORU’nun en önemli avantajlarından biri, Neede’deki mevcut depo ortamına çok az değişiklikle entegre edilebilmesidir. TORU, çalışanları örneğin alt veya üst raftan veya depoda özellikle uzun yürüme mesafelerinden toplama yaparken daha az ergonomik görevlerde destekleyebilir. Çok sayıda sensör sayesinde TORU robotu, çevresini gerçek zamanlı olarak algılar, çevresindeki insanları veya engelleri algılar. Bu nedenle de aynı çalışma alanlarını insanlarla güvenli biçimde paylaşabilir. 18 saate kadar çalışma süresi ile TORU, ana çalışma saatleri dışında ve gece de çalışabilir.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Konular

Trendler

Copyright © 2011-2019 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com