Connect with us

İzleme Sistemleri (etiketleme, kodlama, markalama)

Kahve devi, işletme maliyetlerindeki iyileşmeye UBS’in kodlama sistemleriyle ulaştı

Published

on

Kahvesiyle dünyaca tanınan bu köklü marka, üretim hatlarında United Barcode Systems’ın kodlama sistemlerini kullanıyor. UBS ile işletme maliyetlerinde ciddi bir iyileşme yakalayan marka, mürekkep sarfiyatlarında da %50’ye varan bir azalma elde etmiştir. UBS’in kodlama sistemlerini tercih ettikten sonra cihazlarda tamir – bakım ihtiyacı veya herhangi bir arıza ile karşılaşmadıklarını özellikle belirtirken üretimi aksatmadan maksimum verimlilikle koli kodlama cihazlarını kullanmaya devam etmektedirler.  

Endüstriyel fabrikalar için ürün kodlama, koli kodlama ve palet etiketleme gibi tanımlama çözümleri sunan UBS’den son derece memnun olan kahve üreticisi, UBS’in sağladığı izlenebilirlik teknolojisi ile tedarik zincirindeki süreçleri kolaylaştıran bu sistemleri tüm işletmelere tavsiye etmektedir. 

Kodlama ve etiketleme sistemleri ile bir pazar referansı olan United Barcode Systems, 25 yılı aşkın sektör deneyimiyle 50’den fazla ülkede hizmet vererek pek çok sektörün etiketleme, kodlama ve markalama ihtiyaçlarına uygun çözümler sunuyor.

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İzleme Sistemleri (etiketleme, kodlama, markalama)

2024’e yeni merkezinde merhaba diyen ANT Mühendislik, LS ELECTRIC ile ortak üretime başladı

Published

on

Endüstriyel otomasyon alanında dünyaca ünlü markaları üstün mühendislik hizmetleriyle Türkiye pazarına sunarak makineleri akıllı hale getiren ANT Mühendislik, 30. yılını tüm departmanlarını bir araya getiren Şerifali’deki yeni genel merkeziyle taçlandırıyor. 2023 yılında 1 milyon 300 bin dolarlık yatırımla LS ELECTRIC ile ortak bir firma kuran ANT, asansör kontrol panoları ürettikleri LS-AS’nin üretim hattını da yeni merkezine taşıyor. Dünyada sadece birkaç markada bulunan SIL da dahil olmak üzere üretim için tüm sertifikaların alındığı LS-AS ürünleriyle büyük başarılar hedefleyen ANT, bu ürünleri LS ELECTRIC’in dünyadaki tüm distribütörleri için Türkiye’den ihraç etmeye hazırlanıyor. Yeni firmanın yanı sıra, kapsamlı ürün yelpazesini daha da genişleterek pazara yeni ürünler sunmaya hazırlanan ANT Mühendislik, 2024 yılında %15 büyüme hedefliyor.

ANT Mühendislik Genel Müdürü Nurettin Şencan ve Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Sayılı, gerçekleştirdiğimiz röportajda firmanın 30 yıllık hikayesi, faaliyetleri ve hedeflerini Güç Aktarım Dergisi’yle paylaşıyor. Endüstriyel otomasyonun Türkiye’deki ilk mekteplileri arasında yer alan Genel Müdür Nurettin Şencan, hayata geçirdikleri projelerden örneklerle sektördeki gelişmeleri de değerlendiriyor.

Öncelikle sizi ve ANT Mühendislik’i tanıyabilir miyiz?

Nurettin Şencan:

Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği mezunuyum. Türkiye’de henüz otomasyon sektörü oluşmamışken, 1986 yılında Karaköy semtindeki Bankalar Caddesi’nde otomasyon ürünleri satışı yapan bir firmada çalışmaya başladım. Yaklaşık 5 buçuk yıl burada çalıştıktan sonra askere gittim ve döndükten sonra yine Bankalar Caddesi’nde küçük bir iş hanının içerisinde 1993 yılında ANT Mühendislik’i kurdum. 

ANT Mühendislik Genel Müdürü Nurettin Şencan

ANT Mühendislik olarak ilk endüstriyel sayıcılar, sıcaklık ve proses kontrol cihazları üreten Güney Kore menşeili Hanyoung markasının Türkiye mümessilliğini yaparak başladık. 1999 yılına geldiğimizde, bugünkü adıyla LS ELECTRIC’in (o zamanlar markanın adı LG Industrial Systems’di) PLC, invertör, operatör paneli, servo sistemler gibi ürünlerini satmaya başladık. Bu bizi geliştiren bir adım oldu; çünkü o güne kadar sadece ticari anlamda satış yapan bir firmayken, çözüm sunan bir firma kimliğine büründük ve beraberinde Perpa Ticaret Merkezi’ne taşınarak yerimizi büyüttük. Ardından 2001 yılında İtalyan DATALOGIC firması ile fotoseller, barkod okuyucular, güvenlik bariyerleri konusunda çalışmaya başladık ve ürün yelpazemizi tamamladık. 2005 yılında da Şerifali’deki kendi yerimize taşınarak, mühendislik kadromuzu ve yapımızı makine otomasyonunda tüm ürünleri sağlayabilecek şekilde geliştirdik. Son olarak Şerifali’deki yerimiz de küçük gelmeye başlayınca, 2023 yılının son aylarında tüm birimlerimizi tek bir binada birleştirmek  amacıyla yeni merkezimize taşındık.

Endüstriyel otomasyon alanında önemli markaların Türkiye’deki iş ortağısınız. Bu markalarla yürüttüğünüz partnerliklerden söz ederek, ürün yelpazeniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Nurettin Şencan:

Ağırlıklı olarak 2 markamız öne çıkıyor: Güney Kore menşeili LS ELECTRIC markamız ile PLC, servo sistemler, HMI’lar, inverterler, AC hız kontrol cihazları, EC fan motorları ürünlerimizi; İtalyan DATALOGIC markamız ile de barkod okuyucular, çeşitli sensörler, kameralar, lazer markalama sistemleri, güvenlik bariyerleri ürünlerimizi sunuyoruz. Bunların yanı sıra, tamamlayıcı yan ürünlerimiz de var. Portföyümüzde bulunan IDEC markası ile güç kaynakları, butonlar, röleler; Hanyoung markası ile sıcaklık kontrol, sayıcılar, takometre & panelmetreler, enkoderler sunuyoruz.

Endüstrinin pek çok alanı otomasyon odağında gelişmeyi sürdürüyor. Bu alanda uzmanlaşan bir firma olarak hangi sektörlere çözüm sunuyorsunuz? Bu sektörler arasında öne çıkan bir alan ya da hedeflediğiniz yeni bir sektör var mı?

Nurettin Şencan:

ANT Mühendislik olarak çözüm sunduğumuz alanlar arasında aklınıza gelebilecek her sektör bulunuyor. Tabii bunlar içerisinden paketleme, tekstil, lojistik gibi ağırlıklı olanlar da var. Örneğin, özel çözümler geliştirdiğimiz ve sunduğumuz tekstil sektöründe, kumaş üretiminden konfeksiyona kadar tüm tekstil makinelerinde bizim otomasyonumuz kullanılıyor ve bu alanda oldukça tecrübeliyiz. Tecrübeli olduğumuz bir diğer sektör de paketlemedir ve bu sektöre özel çözümler de sunuyoruz.

Ertuğrul Sayılı: 

Paketin hammadde üretiminden baskısına, gıdanın tartılmasından doldurulmasına ve ebatlanmasına kadar paketleme sektörünün tüm aşaması için çözüm üretiyoruz. Bunların yanı sıra metal işleme sektörü de çözüm sunduğumuz öne çıkan alanlar arasında yer alıyor. Burada da yoğunlukla CNC makineler devreye giriyor. İşleme merkezleri, kesme,  boru bükme, abkant pres, PCV makineleri gibi sektörün tüm kademelerine çözümler sunuyoruz.

Hedefte yeni bir sektör var mı?

Ertuğrul Sayılı: 

Biz makine imalat sektöründe çalışıyoruz ve bu alan sürekli olarak gelişiyor. Artık CNC + makineler diyebileceğimiz, üzerinde CNC fonksiyonlar olan makineler üretiliyor. Bu da örneğin bir pencere üreticisi için tüm fonksiyonları tek bir makine kullanarak imal edebileceği anlamına geliyor. Daha önceleri PLC kullandığımız makinelerde şimdi G kodu işleyebilen hareket kontrolcüler kullanıyoruz. Tabii bunun için de hem sürekli olarak kendimizi hem de sektörü geliştirmemiz gerekiyor. Endüstriyel otomasyonda sektörler sürekli dinamik bir yapıda olduğu için bir sektörde işimiz bitti farklı bir sektöre başlayalım deme şansımız yok.

Nurettin Şencan:

Hemen hemen her alana çözüm sunduğumuz için yeni gelişen alanları burada değerlendirebiliriz. Örneğin, altyapıdan uzak arazilerde kullanım için HVAC sektöründe güneş enerjisiyle çalışan sulama sistemleri gelişiyor ve biz de bu alana girmeyi hedefliyoruz.

Bugüne kadar yaptığınız en özel projelerden birini paylaşabilir misiniz?

Ertuğrul Sayılı: 

Hayata geçirdiğimiz çok farklı projeler var ancak bir tanesini vermek gerekirse, toplamda 1 yıllık bir emekle tekstilde geliştirdiğimiz bir örneği paylaşabiliriz: Konfeksiyonlarda kot ceplerini otomatik bir şekilde takan cep otomatı makinesi kullanılır. Hem CNC hem de motion olan bu makinenin yazılımı da oldukça karışıktır. Normal şartlarda kurumsal firmalardan lisans satın alınarak kullanılabilen bir sistem üzerinden çizim yaptıktan sonra G kodu oluşturarak çizimi gönderdiğiniz bu makinede; bizim geliştirdiğimiz sistemle makinenin üstündeki ekrandan CAD yazılımını kullanarak G kodunu oluşturabiliyor ve bu G kodu ile de makineye cebi takması gereken bilgileri sunuyorsunuz. 

Burada en önemli özellik, makinanın herkes tarafından kolayca kullanılabilir hale gelmesidir.

Nurettin Şencan: 

Bu projenin yanı sıra, pandemi döneminde özellikle lojistik firmalarında artan e-ticaret potansiyeli için geliştirdiğimiz sistem var. İlk DHL’ye kurduğumuz bu sistemi en son Koç Grubu’nun da bir lojistik firması için kurduk. Yürüyen bandın üzerine kolinin rastgele atıldığı bu sistemde; koli büyük, küçük, üçgen, dörtgen ya da yamuk olsun, banttan geçerken bizim okuma sistemlerinde bunun desimetresi ölçülüyor. Ardından kolinin üzerindeki çeşitli barkodlar kameralarla okunarak bunun hangi sorterden çıkacağı yönlendiriliyor. Basit gibi görünen bu sistem; özellikle çok fazla sorunların yaşandığı barkod okumadaki sıkıntılara ve zorlu desi ölçme işlemine güçlü bir çözüm sunuyor.

Tabii bu örneklerin yanı sıra, her sistemimiz kendine özel bir çözüm. Bundan 10 sene önce üretilen bir paketleme makinesi dakikada 20 paketleme yaparken, şu an bizim sunduğumuz teknolojilerle 120 paket yapabiliyor. Makineler mekanik olarak bir değişiklik olmadan, bizim ürünlerimiz ve sistemlerimizle gelişiyor. 

Mühendislik destekleriyle öne çıkan bir firmasınız. ANT Mühendislik olarak sunduğunuz servis, tamir, bakım, mühendislik desteği gibi satış öncesi ve sonrası hizmetlerinizden bahsedebilir misiniz?

Nurettin Şencan:

Kendi bünyemizdeki tamir servis hizmetimiz ile ürün yelpazemizde olan bütün ürünleri tamir ediyoruz. Gerek İtalya gerekse Güney Kore menşeili ürünlerimizde tüm yedek parçalar yurt dışından geliyor ve bu konuda güçlü bir stokumuz var. Sadece tamir ve servis işlerine bakan 4 kişilik bir ekibimiz var ve müşterilerimize bu konuda çok hızlı hizmet sunuyoruz. 30 yıllık bilgi ve birikimimizle sağladığımız satış öncesi ve sonrası hizmetlerimiz ANT Mühendislik’i oluşturuyor. Kurulduğumuz günden bu yana aktif olarak çalıştığımız müşterilerimizin güveni; satış öncesi ve sonrası sunduğumuz servis, tamir, bakım, teknik destek ve mühendislik hizmetlerimizden geliyor.

Pazar faaliyetlerinizden söz edebilir misiniz? Türkiye genelinde kaç bayiniz var?

Nurettin Şencan:

Hem direkt çalıştığımız OEM müşterilerimiz hem de sistem entegratörümüz olan bayilerimiz üzerinden çözüm sunduğumuz müşterilerimiz var. İstanbul’da 3 bayimiz bulunuyor, toplamda ise Çorlu, Tekirdağ, İstanbul, Bursa, Konya, Gaziantep merkezi konumlara yerleşmiş 14 sistem entegratörümüz ve bayimiz  bulunuyor.

Moneta Ekibi

Geçtiğimiz günlerde yeni binanızın açılışını gerçekleştirdiniz. Bu yatırımınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

Nurettin Şencan:

Temmuz ayında tahsis ettiğimiz yeni binamızın açılışını, efektif şekilde kullanmak için 4 aylık bir yenileme sürecinin ardından 2023 yılının sonunda gerçekleştirdik. Kriz döneminde böyle bir yatırıma girme nedenlerimizden ilki, çalışanlarımıza daha keyifli zaman geçirebilecekleri bir iş ortamı oluşturmaktı ve bunu gerçekleştirdik. Açık ofis sistemine geçerek çalışanlarımız arasında departmanlar arası bir kaynaşma ortamı oluşturduk. Örneğin, bir katımızı etkinlik ve eğlence alanı olarak tasarlayarak, çalışanlarımız için eğlenebilecekleri, dinlenebilecekleri bir alan oluşturduk. Ayrıca, yeni binamızla farklı yerlerde bulunan depomuzu, tamir-servis birimimizi tek bir yerde birleştirdik. 

Bunların yanı sıra, LS ELECTRIC ile 1 milyon 300 bin dolarlık bir sermaye karşılığında %51’e %49’luk bir otaklıkla kurduğumuz firmamız LS-AS’nin üretimini bu binaya taşıdık. Binamızın 1. katında yer alan LS-AS markamızla asansör kontrol panoları üretiyoruz. Dünyada sadece birkaç firmada bulunan SIL sertifikası da dahil olmak üzere üretim için gerekli tüm sertifikaları aldığımız LS-AS firmamızda, çok yakın zamanda ihracata başlayacağız. Buradaki üretimimizle LS ELECTRIC’in dünyadaki tüm distribütörlerine Türkiye’den satış yapacağız.

Küresel ve bölgesel ölçekte yaşanan pek çok gelişmeyle zorlu bir yılı geride bırakıyoruz. ANT Mühendislik olarak, belirlediğiniz hedefler kapsamında 2023’ü nasıl geçirdiğinizi değerlendirebilir misiniz? 

Nurettin Şencan:

2023 yılında yaşadığımız ekonomik sıkıntılar herkesi olduğu gibi bizi de etkiledi. Sonuçta dövizle ürün getiriyoruz, TL ile satıyoruz ve bunu vadeli bir şekilde temin ediyoruz. En büyük sıkıntı belirlenen döviz bazlı kar oranında yaşanıyor. Kararlaştırdığınız satış fiyatının ardından döviz bazlı kar oranı belirliyorsunuz; ancak dövizdeki artış yıl boyunca %30 olurken TL’deki giderler %100’lerin üzerine çıkıyor. Son iki yıldır Türkiye’de dövizin baskılanmasından dolayı hem ihracatçı hem ithalatçı firmaların tamamı bu sorunu yaşıyor. 

Bir diğer sorunu gümrüklerde yaşıyoruz. İthalatı kısmak adına atılan bazı adımlar, bizim gibi katma değeri olan ara ürünlere de yansıyor. Örneğin, ürünümüzü Kore’den getiriyoruz ancak üzerine katma değerimizi ekleyerek farklı bir ülkeye satıyoruz gibi düşünebilirsiniz. Bu son tüketiciye giden bir ürün gibi değil, bu konuda ithalat kurallarının benzer şekilde uygulanmaması gerekiyor.

Diğer önemli bir sorun da finansmana erişimde yaşadık ancak yıl sonu itibarıyla Türkiye olarak bu sıkıntıları aşmaya başladık diyebiliriz. Pandemiden sonra yaşanan çeşitli krizlerin yansımalarını yaşadığımız 2023 yılı tüm sanayicilerimiz için oldukça yorucu bir yıl oldu. Bu sebeplerden dolayı firma olarak döviz bazında %10-15 gibi bir daralma yaşadığımızı söyleyebilirim. 

ANT Mühendislik’in 2024 yılı hedef ve beklentilerinden söz edebilir misiniz? Gelecek dönem yeni pazar hedefleri, portföye eklenecek yeni marka ya da ürünler var mı?

Nurettin Şencan:

2024 yılı için hemen hemen her firmanın düşündüğü gibi biz de öncelikli olarak bulunduğumuz konumu koruyabilmeyi planlıyoruz. Hedefimiz 2022 yılındaki başarımızı yakalamak ve bu da %10-15 büyüme hedefimiz olduğu anlamına geliyor. Bunu yapabilecek yeni ürün gruplarımız ve yıl içerisinde gelecek yeni ürünlerimiz var, sadece biraz daha gayretli çalışmamız gerekecek. 

Eklemek istedikleriniz…

Nurettin Şencan:

Belki birçok sektörde böyledir ama bizim sektörümüzde emeğin karşılığı yok. Emeği haricen fiyatlandıramıyorsunuz ve sadece ürün satışından finanse ediyorsunuz, ancak 100 dolarlık bir ürün için bazen 3 defa müşteriye gitmemiz gerekiyor. Bunu ürün fiyatını artırarak yapamıyorsunuz ama emeğinizin de karşılığını almanız gerekiyor. Emeğin de karşılığının olduğu bir sistemin gelişmesi şart.

Bunun yanı sıra, makine sektöründe rekabet fiyat odaklı gerçekleşiyor ve bu da kalitesizliğe neden oluyor. Kullanıcının kısa vadede ihtiyacını karşılamak için ucuzu tercih etmesi, uzun vadede ona çok daha fazla masraf çıkarıyor. Makine sektörünün bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor; yoksa kaliteli ürünler pazarda rekabet edemiyor. ANT Mühendislik olarak bizim kurum kültürümüzü fiyat-performans kavramı oluşturuyor. 

Son olarak, biraz zor geçeceğini tahmin ettiğimiz 2024 yılının hepimiz için iyi bir olmasını diliyorum.

Continue Reading

Trendler