Otomasyon sistemleri tasarlayan, üreten, kurulumunu ve devreye alınmasını gerçekleştiren, sistemi kontrol eden yazılımları üreten ve kurulum sonrası destek veren NGMACRO, anahtar teslim otomasyon çözümleri sunuyor. Genel olarak konveyör çözümleri, robot sistemleri ve bunların yazılımları noktasında hizmetler sunan NGMACRO, otomasyon alanındaki Ar-Ge çalışmalarıyla kargo, kurye ve lojistik sektöründeki talepleri karşılıyor. Son olarak saatte 10.000 ürüne kadar ayrıştırma yapabilen yeni nesil bir sorter sistemi ve AMR’ler için platform üreten firma, yeni çözümlerini Post & Parcel’de görücüye çıkardı.
Hızlandırdığı teknolojik dönüşüm hamleleriyle büyüyen kargo, kurye ve lojistik sektörü, yol haritasını ikincisi düzenlenen Post & Parcel Summit and Expo’da (PPSE) belirledi. Konveyör Dergisi olarak sektörün nabzını tuttuğumuz Post & Parcel’de röportaj gerçekleştirdiğimiz NGMACRO Genel Müdürü İbrahim Yılmaz, firmanın faaliyetlerini ve piyasaya sunduğu yeni çözümlerini dergimizle paylaştı.
NGMACRO’yu tanıyabilir miyiz?
Otomasyon alanında faaliyet gösteren bir firmayız. NGMACRO olarak anahtar teslim otomasyon çözümleri sunuyoruz. Genel olarak konveyör sektöründe, robot alanında ve bunların yazılımları noktasında hizmetler veriyoruz.
NGMACRO’nun ürünleri ve çözümleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Firma olarak sorter sistemler, otonom robotlar ve konveyör sistemleri sunuyoruz. NGMACRO olarak, müşteri ihtiyacına göre özel makine imalatları ve standart robotlarla alakalı projeler de gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra paletleme robotları, kaynak robotları, kaynak fikstürleri de üretiyoruz.
Konveyör sistemlerimizi temelde üçe ayırıyoruz. Bunlardan biri koli, plastik kasa veya küçük poşetli ürünleri taşıdığımız miniload konveyör sistemleri. Bir diğeri paletli ürünleri taşıdığımız konveyör sistemleri ve bunlar da kendi içerisinde belirli ayrımları olan yapılar. Palet taşımak için kullandığımız veya paletleri ayrıştırmak, yönlendirmek için kullandığımız sistemler de mevcut. Bununla beraber dikey konveyör sistemi dediğimiz bir yapımız daha var. Bu alanda bu işi gerçekten iyi yapan Qimarox ile ortaklık yürütüyoruz. Onlardan sistemleri alıyor ve Türkiye genelinde entegrasyonlarını gerçekleştiriyoruz.
Post & Parcel’de sergilediğiniz çözümleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Fuarda sorter dediğimiz yeni bir ürünümüzü sergiliyoruz. Saatte 10.000 ürüne kadar ayrıştırma yapabilen yeni nesil bir sorter sistemimizi ilk defa burada tanıtıyoruz. Bununla beraber AMR dediğimiz, depo içerisinde kendi hareket edebilen araçlarla alaka yeni bir platform oluşturduk. Platformun tanıtımını da ilk defa bu fuarda gerçekleştiriyoruz. Bu platformda ürün ayrıştırma, ürün toplama ve ürün dağıtma gibi işlevleri gerçekleştirebilen ve kendi ya da filoyla birlikte hareket edebilen otonom robotları kullanıyoruz.
Kargo, kurye ve lojistik sektörüne sunduğunuz çözümlerinizden bahsedebilir misiniz?
Bugün tanıttığımız sorter sistemimiz tam olarak bu sektörlere yönelik bir yapı. Bu sorter sistemiz için mevcutta firmaların kullandığı ya da eksikleri olan sistemlerin geliştirilerek daha iyi hale getirilmiş bir versiyonu diyebiliriz. Kargoların gecikmesi, bulunamaması veya çok fazla iş gücüyle ayrıştırılması gibi sorunların önüne geçmek adına geliştirdiğimiz bu sorter sisteminin, kullanıcılarına son derece önemli avantajlar sağladığını söyleyebilirim. Temelde çalıştığımız müşterilerimizi kargo ve lojistik sektörü oluşturuyor; ancak firma olarak özellikle ecza depolarıyla çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Türkiye’deki pek çok ecza deposunun ürün toplama ve ürün dağıtma süreçlerini yönettiğimizi söyleyebilirim.
NGMACRO olarak fabrika otomasyonu ve robotlarla alaka çalışmalar yapıyoruz. Paletleme robotları, kaynak robotları, fabrika otomasyonu ve özel makinelerle beraber üretimlerimizle de bu alana çözümler sunuyoruz.
Portföyünüzde bulunan otonom robotlardan bahsedebilir misiniz? Öne çıkan özellikleri neler?
Otonom robotlarımız konusunda OMRON firmasıyla çalışıyoruz. OMRUN’un robotlarını kendi sistemlerimizle entegre ederek; bu robotların sort, ürün toplama veya ürün dağıtma işlemlerini gerçekleştirmesini sağlıyoruz. Burada OMRON’u tercih etmemizin önemli nedenleri var. Robotlar kendi içerisinde en doğru rotalara en hızlı şekilde gidebilsinler diye OMRUN’un kendi filo yazılımını kullanıyoruz. Müşterilerimiz için bu robotları kullanarak depo içerisinde çok büyük bir esneklik sağlamaya çalışıyoruz.
Son dönemde artan kiralarla beraber depolar ve alanlar çok kıymetli bir hale geldi. Yaptığımız sistemlerle bu alanı ne kadar minimize edebilirsek, yapıları o kadar verimli bir hale getiriyoruz. Bunun yanında geri dönüş sürelerini de kısaltmış oluyoruz. Özellikleriyle kullanıcıya kazanç elde ettiren ve esnekliğini artıran otonom robotlarımızda OMRON, iyi bir iş ortağımız.
2022 yılını nasıl geçirdiğinizi aktararak, 2023 yılı hedeflerinizden söz edebilir misiniz?
Türkiye zor süreçlerden geçti… 2023 yılında önce depremi yaşadık, şu anda da bir seçim ekonomisi içerisindeyiz. Firma olarak 2022 yılını 10. aya kadar çok verimli geçirdik. Yılın son iki ayında, iş hacmi biraz daha düştü ama bununla beraber 2023 çok hareketli başladı. Deprem süreci yaşadık ve ne yazık ki bu sanayinin tamamını etkilese de şu anda seçim sonrası çok ciddi bir atılım bekliyoruz. Görüşme aşamasında olduğumuz çok fazla proje var ve seçimlerden sonra bu projelerin pek çoğunun onaylanacağını düşünüyoruz.
Otomasyon sektörünün Türkiye’deki durumunu değerlendirebilir misiniz?
Türkiye otomasyon alanında henüz emekleme aşamasında. Avrupa, ABD, Çin ya da diğer Uzak Doğu ülkelerine göre henüz otomasyonun çok başındayız. Ülke olarak, çok kısa süre içerisinde hızla ilerleyeceğimizi düşünüyorum çünkü çok güzel bir yatırım trendi var. Az önce de bahsettiğim gibi kira maliyetlerinin ve son 2 senedir iş gücü maliyetlerindeki yükselişin düşürülmesi gerekiyor. Hatasızlık ve günümüzün en önemli ihtiyacı olan hız adına, otomasyon güçlü bir ilerleme kaydedecek. Özelikle hız, kargoculuk ve depoculuk alanında belki de en önemi şey haline geldi; bazen yanlış ürün tolere edilebiliyor ancak ürünün geç gelmesi tolere edilemiyor. Bu yüzden temelde işletmelere hız katan otomasyon en önemli faktör haline geliyor. Otomasyonun üretim tesislerine kazandırdığı hız, zaman, alan ve hata oranını azaltma gibi özellikleri, şu anda temek ihtiyaçlar olduğu için bu sene itibarıyla otomasyon yatırımlarının artarak devam edeceğini düşünüyorum.
Türkiye’de bununla alakalı pek çok etken var. 2022 yılı pandemiden sonra oldukça iyi bir seneydi. Pandemi yılları otomasyon alanında oldukça aktif yıllardı, e-ticaret bir anda inanılmaz yükseldi. Şu an pandemi dönemi kadar bir artış elbette yok; ancak bu alışkanlığı kazanmış bir topluluk var. İnsanlar artık alışverişlerini internetten gideriyorlar ve bu trendin yeni neslin alışkanlıkları da göz önüne alındığında giderek artacağını düşünüyoruz.
Pek çok etkenin yanı sıra iş gücünü azaltmak, hata oranını azaltmak, hız kazandırmak ve alandan tasarruf sağlamak her sektör ve pek çok firmanın ana ihtiyaçlarını oluşturuyor; bu kazanımlarla birlikte otomasyon sektörü giderek büyüyecek.