VDL Groep iş birliğiyle sunduğu sürücüsüz otonom elektrikli servisi IAA Fuarı’nda tanıtan Schaeffler, elektromobiliteyi günümüzün bir gerçeği haline getiriyor. Elektrifikasyon ve otomasyon, Schaeffler’e heyecan verici büyüme fırsatları sunuyor. Firma, 2026 yılına kadar dünya çapında yeni ve genişletilmiş elektrik motoru üretim kapasitesine 500 milyon euro yatırım yapmayı planlıyor.
E-kargo bisikletlerinden elektrikli uçaklara kadar her şey için çözümler geliştiren Schaeffler, elektrik motorlarından termal yönetime kadar çeşitli teknolojiler sunarak elektromobilite pazarındaki oldukça çeşitli konumu sa- yesinde ticari olarak iyi bir performans sergiliyor. 2022 yılında 5 milyar euro değerinde seri üretim siparişi alan Schaeffler E-Mobilite Bölümü, 2018 yılındaki kuruluşundan bu yana aldığı siparişlerin toplam değerini 16 milyar euroya çıkarıyor. Konuyu değerlendiren Schaeffler AG CEO’su Klaus Rosenfeld, “Buradaki başarımızın anahtarı, hem komple sistemler hem de bu sistemlere dahil olan tekil bileşenler konusundaki derin anlayışımızdır. Birlikte ele alındığında, bu bizim için çok büyük bir pazar” diyor.
Yeni tahrik teknolojileri, geliştirilmiş şasi sistemleri ve sürtünmeyi azaltmaya yönelik ustaca teknik çözümlerini de içeren mobilitenin geleceğine yönelik en son yeniliklerini geçtiğimiz günlerde Münih’te düzenlenen IAA Mobility Fuarı’nda sergileyen Schaeffler, VDL Groep ile toplu taşıma için tasarladıkları sürücüsüz bir elektrikli mekiğin dünyadaki ilk örnek modelini bu fuarda sunuyor. İki şirket, Schaeffler’in tahrik ve şasi teknolojisindeki güçlü yönlerine katkıda bulunarak aracı ortaklaşa geliştirmeyi ve üretmeyi planlıyor.
Dünya çapında e-mobilite üretim kapasitesine büyük yatırım
Binek araç elektrifikasyonunda, özellikle de tüm elektrikli aksların ve hibrit modüllerin ayrılmaz bileşenleri olan elektrik motorlarında önemli bir güce sahip olan Schaeffler, hem premium segment hem de kitlesel pazar için geniş bir motor yelpazesi üretiyor.
Firmanın sunduğu ürünler arasında asenkron motorlar ve sabit mıknatıslı senkron motorların yanı sıra, spor otomobiller için eksenel akılı motorlar da yer alıyor. Schaeffler ayrıca, dışarıdan uyarımlı senkron makineler olarak tanınan mıknatıssız elektrik motorları da geliştirip, üretiyor. Schaeffler Otomotiv Teknolojileri CEO’su Matthias Zink, “Yalnızca bu yıl müşterilerimiz için toplam 7 e-motor projesini hayata geçiriyoruz. Bu, ürünlerimizin hedefe ulaştığını gösteriyor” diye konuşuyor.
Tek bir motor türünün tüm güç sınıflarını ve uygulamalarını destekleyemeyeceğini, bu nedenle Schaeffler’in elektrikli motor geliştirme konusunda çeşitli ve modüler bir yaklaşıma sahip olduğunu söyleyen Zink, “Bu çeşitliliği mümkün olduğunca uygun maliyetli bir şekilde üretmek için elektrik motorlarını ve üretim süreçlerini eş zamanlı olarak geliştiriyoruz. Bunu yaparken sanayileşmedeki temel gücümüzü ortaya koyuyoruz” diyor.
Bühl’deki merkezinde, fabrikalarında kullanıma sunulmaya hazırlık amacıyla en ileri üretim süreçlerini test ettiği dünya çapında benzersiz bir pilot tesise sahip olan Schaeffler’in bu proses inovasyonu hattı, şirketin 2026 yılına kadar dünya çapında yeni ve genişletilmiş üretim kapasitesine 500 milyon euronun üzerinde yatırım yapmasını sağlıyor. Bu, Schaeffler’in iklim dostu tahrik teknolojilerini hızlı ve en önemlisi uygun maliyetli bir şekilde sanayileştirme yeteneğinin sırrını oluşturuyor.
Schaeffler seri üretim girişimlerini hızlandırıyor
Elektromobilite ve otomatik sürüş, Schaeffler’in yenilikçi teknolojileri için giderek artan sayıda seri üretim girişiminde bulunduğu alanları oluşturuyor. Örneğin, şirketin arka tekerlekten yönlendirme direksiyon sistemi, büyük bir otomobil üreticisinin yeni elektrikli SUV tipinde üretime giriyor. Ürün için bir ilk olan bu seri üretim girişimini önümüzdeki birkaç yıl içinde 6 tane daha takip ediyor.
Schaeffler ayrıca elektrikli otomobiller için yüksek düzeyde entegre termal yönetim modülünü de bu yıl pazara sunuyor. Bu yenilik ile özellikle elektrikli araçlar, Schaeffler’in ısıtma ve soğutmanın hassas yönetimi konusundaki uzmanlığından faydalanıyor. Şirketin termal yönetim çözümleri batarya performansını ve ömrünü iyileştiriyor ve tüm bileşenlerin optimum sıcaklık aralığında çalışmasını sağlıyor. Bu entegre termal yönetim çözümü için 2024 yılında daha fazla seri üretim planlanıyor.
2023 yılında Schaeffler’in elektrikli kargo bisikletleri için sunduğu yenilikçi Free Drive pedal jeneratörü de filo ölçeğinde üretime geçiyor. Yeni bir zincirsiz tahrik sisteminin temel bileşeni olan Free Drive, bakım ve aşınmayı azaltıyor, tamamen yeni bisiklet tasarımlarının yolunu açıyor.
Schaeffler ayrıca, belediye iş aracı üreten 3 firma için elektrikli tekerlek göbeklerini 2023 yılında seri üretime geçiriyor. 2022 yılında değişken valf kontrolü için elektromekanik olarak değiştirilebilir bir parmak takip sistemi olan eRocker sistemini piyasaya süren Schaeffler, elektrikli kam fazerleri ve bu sistemle birlikte hibrit araçlardaki CO2 emisyonlarını yaklaşık yüzde 10 oranında azaltıyor. Şirket, silisyum karbür bazlı 800-V güç elektroniğini 2025 yılında seri üretime geçirmeyi planlıyor.