Küresel ölçekte her geçen gün büyüyen, dijitalleşen dünyada her geçen dün dönüşen kargo, kurye ve lojistik sektörü, Türkiye’de 200 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor. Pandeminin çıktığı ilk günlerde ciddi bir krizle karşılaşan sektör, zorlu süreçten güçlenerek çıkmayı başardı. 50 bin aracın aktif olarak hizmet verdiği sektörde, bu araçlar günde ortalama olarak 8 milyon kilometre yol katedererek, 15 milyon adrese ulaşıyor.
Kargo, kurye ve lojistik sektörünün çatı kuruluşu olan ve faaliyetlerine 1998 yılından bu yana devam eden Türkiye Kargo, Kurye ve Lojistik İşletmecileri Derneği (KARİD), sektörü tek bir çatı altında topluyor. Her geçen gün büyümekte olan sektörün durumu, pandemi sürecinde yaşanan kriz ve sektörün geleceği üzerine konuştuğumuz KARİD Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Önyol, “Kargo, kurye ve lojistik sektörünün gelişimi demek, ülkedeki tüm ticari faaliyetlerin hızlanması ve büyümesi demektir.” diyor.
KARİD hakkında genel bir bilgilendirme yapar mısınız?
Türkiye Kargo, Kurye ve Lojistik İşletmecileri Derneği, kısa adı ile KARİD, 1998 yılında kurulmuş ve aynı yıl faaliyetlerine başlamıştır. Kurulduğu günden bu yana aktifliğini korumuş ve sektörün gelişimi adına faaliyet göstermeye devam etmiştir. Kargo, kurye ve lojistik sektörünün hizmet kalitesinin artırılması amacı ile eğitim çalışmaları da gerçekleştiren KARİD, sektörünün en başarılı kargo, kurye ve lojistik firmalarını bünyesinde barındırır.
Kargo, kurye ve lojistik sektörü diğer ticari faaliyetlerin gerçekleşmesinde de büyük bir rol oynuyor. Bu tamamlayıcı sektörün büyüklüğü hakkında bilgi paylaşır mısınız?
Sektörümüz bugün 200 binden fazla insana istihdam sağlıyor. Sektörde görev yapan 200 bin arkadaşımız her gün tam 15 milyon adreste vatandaşlarımıza hizmet veriyor. 50 bin araç günde ortalama 8 milyon kilometre yol yapıyor. Sektörün büyüklüğünü gözünüzde canlandırabilmeniz için bu rakamları ifade ediyorum. Yapılan bu faaliyetlerin tamamının aslında ticari faaliyetlerin bir tamamlayıcısı olduğunu unutmayın. Temelde adresten adrese taşıma olarak gerçekleşen bizim faaliyetimiz, gerçekte başka bir şirketin ticari faaliyetinin tamamlanması için gerçekleşiyor.
Bunu fark ettiğinizde sektörün gelişiminin ne kadar gerekli olduğunu daha iyi algılayabilirsiniz. Kargo, kurye ve lojistik sektörünün gelişimi demek, ülkedeki tüm ticari faaliyetlerin hızlanması ve büyümesi demektir.
Pandemi sürecini başarılı bir şekilde yöneten ender sektörler içinde yer alıyorsunuz. Bu süreçte yaşanan yoğunluk sektörü nasıl etkiledi?
Pandemi, röportajı gerçekleştirdiğimiz bugün de aslında tamamen sona ermiş sayılmaz. İnsanların bir kısmı hala evlerinden çalışıyor ve plazaların birçoğu boş. Bunu unutmayalım. Bunu neden özellikle belirtiyorum? Çünkü bu durum ilk yaşandığında kargo sektörü için gerçekten ciddi bir krizdi. Fakat bugün hiçbir sorun yok. Neden? Çünkü çok kısa sürede uyum sağlamayı başardık.
Konuyu biraz daha açmak gerekirse; evet pandemiyle birlikte kargo adetlerinde bir artış meydana geldi ancak sektörümüz için asıl sorun bu değildi. Sorun, kargo artışıyla birlikte dağıtım yapılan alanların da bir anda yer değiştirmesiyle ilgiliydi. Evet e-ticaret kargoları artıyordu. Ancak iş yerlerine taşıdığımız ve B2B olarak adlandırılan İşletmeden İşletmeye olan faaliyetler durmuştu. Ayrıca plaza bölgelerinde çalışan vatandaşlarımız evlerine gittikleri için; o bölgelerde kargo akışı tamamen durmuşken, konut bölgelerinde inanılmaz bir yoğunluk yaşanıyordu.
İşte temel sorun buydu. Sorunu sadece araç alarak ve personel alarak da çözemezdiniz. Hızlıca yeni projeler geliştirmeli ve bunu hemen sahada uygulamaya başlamalıydınız. Öyle de oldu. Sektörümüz çok kısa sürede bu süreci başarı ile yönetmeyi başardı. Bu süreç içinde ciddi yatırımlar yapıldı. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde yapılması hedeflenen projeler 1 yıl içerisinde hayata geçirildi.
Pandemiden güçlenerek çıkan sektör, 2021 yılını nasıl geçiriyor?
Kargo sektörü her yeni yıl, bir önceki yıla göre daha iyi bir noktaya gelmeyi başaran bir sektör. Gerek personel sayısı ile gerek dağıttığı kargo sayısı ile gerekse teknolojik gelişimi ile bunu bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Ancak 2021 yılı gerçekten sektörümüz için çok farklı bir yıl oldu. Ölümcül bir tehdit sizi köşeye sıkıştırdığında karşınızda iki ihtimal vardır. Ortası genellikle yoktur. Ya çok daha güçlenerek bu süreci atlatırsınız ya da o sorunun altında sıkışır kalır ve ezilirsiniz. Sektörümüz Türkiye’de pandemi ile yüzleştiğinde büyük bir sorumluluk duygusu ile bu yükü sırtlamayı başardı ve pandemiden güçlenerek çıktı.
Bugün gelişmiş ülkeler olarak sınıflandıracağımız birçok ülke pandemi döneminde kargo deposu haline geldi. Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğunda kargolar haftalarca araçlardan dahi indirilemedi. Ancak Türk kargo, kurye ve lojistik sektörü bu noktada müthiş bir performans göstererek, müşterilerini memnun etmeyi başardı. Yani 2021 yılında eskisine göre çok daha güçlüyüz. Çok daha hızlıyız. Çok daha dijitaliz.
Türkiye’de lojistik merkezlerindeki teknolojik altyapı yeterli mi? Küresel çapta ne durumdayız?
Yeterli kelimesini pek sevdiğim söylenemez. Kaldı ki teknoloji altyapısı için “yeterli” kelimesinin hiçbir zaman kullanılmaması gerektiğini düşünüyorum. Her zaman yenilenen ve devingen bir gelişim süreci bu. Bu konuda asla kendimizi yeterli görmemeliyiz. Ancak Türkiye’deki sistemlerin birçok Avrupa ülkesindeki sistemler ile yarışabileceğini ve hatta pek çoğundan daha iyi olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim. Yukarıda da bahsettiğim gibi, bu süreçte çok büyük yatırımlar yapıldı. Bugün geldiğimiz noktada sektör, mevcut taşıdığı kargo hacminin çok üzerindeki adetleri kaldırılabilir hale geldi.
Sürekli olarak değişen ve dönüşen bu sektörün gelecek hedefleri arasında neler var?
Yaptığımız işi dünyanın farklı yerlerinde, yerinde görmüş, incelemiş analiz etmiş biri olarak ifade ediyorum. Türkiye’deki kargo, kurye ve lojistik sektörünün hizmet kalitesi ve hızı gerçekten çok iyi bir noktada. Ancak bizim için yeterli mi? Hayır. Biz büyümeye devam edeceğiz. Büyürken hizmet kalitemizi de artırmaya devam edeceğiz. Ticari faaliyetlerin destekçisi, yol arkadaşı ve hatta müşteri temsilcisi olmaya devam edeceğiz.
Türkiye’de kargo, kurye ve lojistik işletmecilerinin yaşadığı problemler neler?
İyileştirilebilecek birçok husus var ancak iyi ilerleme kaydettiğimizi düşünüyoruz. Sektörün ihtiyacı olan bir yenilik olduğunda BTK, sektörün hem denetleyicisi hem de destekleyicisi olarak bize her zaman destek oluyor. Sektöre getirdiğimiz yenilikler denetleniyor ve mevzuat düzenlemeleri gerçekleştiriliyor. Yakın zamanda hayata geçirilen temassız teslimat modeli, kargo teslim noktaları ile ilgili mevzuat yenilikleri sektörümüzün önünü açan mevzuat yeniliklerinden sadece ikisi. Dünyadaki diğer ülkeleri incelediğinizde Ulaştırma Bakanlığımızın ve BTK’nın destekleyici çalışmaları sayesinde Türkiye’de sektörün sorunları diğer örneklere göre çok daha kısa sürede çözülüyor.