Sektörün yerli öncüsü Mimsan, 20 yılı aşkın süredir konveyör sistemi ihraç ediyor

Konveyör sektörünün Türkiye’deki öncü isimlerinden Mimsan Konveyör, başarıyla tamamladığı TÜBİTAK projeleriyle teknolojinin de öncüsü olarak anılıyor. Yurt içindeki başarısını yurt dışına da taşıyan Mimsan Konveyör, 20 yılı aşkın süredir farklı faaliyet alanlarına sahip büyük üretim tesisleri için konveyör sistem ihracatı gerçekleştiriyor. Firma olarak en önemli özelliklerinden bir tanesinin Ar-Ge yatırımları olduğuna dikkat çeken Mimsan Konveyör Sistemleri Genel Müdürü Ali Çetin, her firmanın kendi ölçeğinde teknolojik yatırım yapması gerektiğine vurgu yapıyor.

Mimsan’ı tanıyabilir miyiz?

Mimsan Konveyör, sektördeki hikayesine 1977 yılında 200 metrekarelik bir alanda başlamıştır. Firmamız kuruluşundan bu yana, konveyör sistemlerinde faaliyet gösteren ve Ar-Ge’ye yapmış olduğu yatırımlarla, çağın gereksinimlere ayak uydurabilen köklü bir firmadır. İstanbul’da toplam 12.000 m2 fabrika alanı ile anahtar teslim projeler sunmaktayız. İş alanımız; üretim ve montaj hatları kurulumu ile ürün ön montajından başlayıp, paketlenip sevkine kadar üretim hatlarının devreye alınması olarak tanımlanabilir. Başarı ile tamamlamış olduğumuz birçok TÜBİTAK projeleri ile sektöründe teknolojinin öncüsü olarak anılmanın gururunu yaşıyoruz.

Mimsan Konveyör olarak, 20 yılı aşkın bir süredir yurt dışındaki farklı faaliyet alanlarına sahip büyük üretim tesisleri için konveyör sistem ihracatı yapıyoruz. Bizler, ‘dün, bugün ve yarın’ ilkesiyle her bir sistemin tasarımı ve inşasını, müşterilerimizin üretim gereksinimlerini, tesislerin düzeni ve ulaşmak istedikleri hedefleri doğru bir şekilde analiz ederiz. Müşteri ve iştiraklerimizin memnuniyetlerini, 40 yılı aşkın süredir olduğu gibi her zaman ön planda tutarak faaliyetimizi aynı heyecanla yürütürüz.

Ar-Ge’ye oldukça önem veren bir firma olarak, çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

Ar-Ge çalışmalarının, genellikle bir şirketin hayatta kalmasında ve gelişmesinde çok önemli bir faktör olduğunun bilincinde olan bir firmayız. Öncelikle Ar–Ge çalışmalarımıza yön verirken sektörel pazarı, süreçlerini ve bu pazarın ihtiyaçlarını en iyi şekilde belirlemeye çalışıyoruz. Yeni ve özgün tasarım ürün üretiminde ve sistemlerimizde dikkat ettiğimiz konu, bu tasarımın performans artırırken bir yandan da maliyet azaltacak yeni teknikler ve teknolojiler barındırıyor olması. Böylelikle Ar–Ge faaliyetlerimiz sayesinde müşterilerimizin değişen ihtiyaç ve tercihlerini karşılayabiliyoruz. Tecrübeli takım arkadaşlarımızın yanında dinamik ve genç Ar-Ge ekibimizle birlikte ortaya çıkan riskler en aza indirgenmiş ama teknolojiye ayak uydurabilen ürünler çıkarmış oluyoruz. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, Türkiye’de ilk diyebileceğimiz 3 patentli TÜBİTAK projemiz bulunmaktadır. Bu bizim için çok gurur verici bir konu. Sektördeki devamlılığımızı sağlayan en önemli özelliklerimizden birisi Ar-Ge yatırımları yapıyor olmamız ve bu yatırımlarımızın tüm paydaşlarımıza ve milli üretimimize fayda sağlıyor olmasıdır.

Ürettiğiniz sorter sistemler, As/Rs sistem ve teleskobik konveyör sistemleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Ürün portföyümüz özellikle aktarma istasyonları, e-ticaret sektöründe faaliyet gösteren ve lojistiğin bulunduğu tüm alanlara hitap etmektedir. Üretimini gerçekleştirdiğimiz ürün gruplarımıza ait detaylı bilgiye ‘www.mimsan.com.tr’ web adresimiz üzerinden de ulaşılabilir. Sektöre yönelik ürünlerimizi; ayrıştırma sistemleri, aktarma istasyonları, yükleme boşaltma istasyonları gibi hem zamandan hem de maliyetten kazanç sağlayacak uygulamalar oluşturuyor.

Ürün gruplarımız içerisinde yer alan teleskopik konveyörler; araç yükleme ve boşaltma işlemlerini güvenli ve hızlı şekilde gerçekleştirmek için tasarlanmıştır. Farklı boyutlardaki malzemelerin kamyonlardan, konteynerlerden vb. yükleme ve boşaltma işlemlerini kolaylaştırmayı sağlar.

As/Rs; otomatik depolama ve geri alma sistemini, depolama yerlerinden ürünlerin yerleştirilmesi ve alınması için çeşitli bilgisayar kontrollü sistemler olarak tanımlanabilir. Bu tarz sistemler konvansiyonel depolama sistemlerine göre, daha az alanda daha fazla ürüne güvenli ve hızlı erişimi sağlar.

Sorter sistemler; özellikle şu sıralar ismini son kullanıcılar tarafından sıkça duyduğunuz, ürünleri istediğiniz özelliklere göre ayıran ve doğru adreslere yönlendiren sistemlerdir.

Bu sistem lojistikte; farklı ölçülerde, farklı bölgelere gidecek olan ürünleri manuel değil, otomatik olarak sistem üzerindeki ilgili adrese gönderir.

Özellikle pandemi dönemi ile online alışverişlerin yoğun olduğu günümüzde, bu tarz sistemler ile hem müşteri memnuniyetini sağlıyor hem de lojistik anlamında işlem hızıyla değişen yeni dönem alışveriş mantığına birçok firmayı adapte etmiş oluyoruz. Son 1 yıl içerisinde kendi alışveriş alışkanlığımızdaki değişimi gözlemlediğimizde bile, lojistik sektörü ve buna bağlı olan tüm sektörlerin hızlı bir değişimle evrildiğini görmekteyiz.

Küresel ölçekte Türkiye’nin lojistik ve depo çözümleri alanındaki yerini değerlendirebilir misiniz?

Türkiye lokasyon olarak Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa arasında bir aktarma merkezi ve köprü oluşturmasından kaynaklanan avantajlı konumu ile birçok ülke tarafından lojistik üssü olarak tanımlanabilir. Lojistik kavramı; ihracat, ithalat, büyük ölçekli perakendecilik, elektronik ticaretle ile birlikte pandemi döneminde daha da öne çıkmıştır.

1980 ve 1990’lı yıllarda dünyada olduğu gibi Türkiye’de de lojistik, sadece kara, hava, deniz, demiryolu ve kombine taşımacılık olarak adlandırılırken şu an her şey için teslimat anlamına gelmektedir.

Ülkemizde lojistik sektörü gelişim göstermekte ancak her alanda olduğu gibi, kural ve standartların herkes için tam olarak netleştiğini söylemek ne yazık ki zor. Firmalar artan talebi karşılamaya yönelik altyapısı olmadığı durumlarda hem ticaret alışverişinde hem de iş hacminde büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Bu tarz yaşanan tecrübeler teknoloji kullanımını ve teknoloji üretimini zorunlu hale getirmiştir. Firmaların birçoğu rasyonel yatırıma gittiler ve bizler de sektörün öncü lojistik firmaları ile bu bağlamda projeler gerçekleştirdik ve hala devam etmekteyiz. Yapımız gereği her zaman çağın gereksinimlerine adapte olduk. Her firma, çağın gereksinimleri için işine kendi ölçeğinde teknolojik yatırım yapmalıdır.

Kaynak: Hürriyet